Patrick Roegiers'in yazdığı “Satie”: Tiphaine Samoyault'un edebiyat destanı

“Satie”, yazan Patrick Roegiers, Grasset, 206 s., 22 €, dijital 16 €.
MÜZİSYENİN ZAMAN DIŞI
"Kendi varlığını görmezden gelmek" : Erik Satie'nin bestelerinden birinde sanatçıya verdiği talimat, sanki sanatçının kendisine vermiş olduğu bir tavsiye gibi görünüyor. Kendinizi nasıl duyurabilir ve aynı zamanda nasıl ortadan kaybolabilirsiniz? Şimdiye kadar ilhamını ressamlardan veya fotoğrafçılardan alan Patrick Roegiers'ın müzisyenin hayatını izleyerek çözmeye çalıştığı gizem de budur. Fakat Jean Echenoz'un kendini ölçmek istediği Ravel'de (Minuit, 2006) olduğu gibi, hayali yaşam programı, varoluşa gerçekçi ve sürekli bir anlatıdan ziyade abartılı özelliklerin zıt bir kümesini vermek için kontrolden çıkar ve bu özelliklerde edebiyatın yaşamla karşı karşıya geldiği bir gerçeği okuyabiliriz: bedenlerin şan ve ölüm karşısındaki zayıflığı, saatlerin düzensizliği, duyulur zaman, yaşanan zaman ve tarih zamanını ayıran hata.
Başkalarının kendisinden önce çeşitli biçimlerde söylediği şu cümleyi de Erik Satie'ye borçluyuz: "Çok genç yaşta, çok eski bir zamanda dünyaya geldim." Ya o, zamanının içindeydi ve zamanı geride kalmıştı, ya da bir saatin düzensiz çalışması gibi ileriye gidiyordu, ya da "avangarttı ve tik tak ediyordu" : her zaman zamanın dışındaydı. Bestelerindeki mizah duygusu ve nüktedanlığı onu farklı kılıyor ve bir sabun köpüğü gibi görünmesini sağlıyordu. Patrick Roegiers, bu tuhaf müziğe edebi bir eşdeğer vermeyi, "sadece bu kitabın bölümleri gibi kısa şeyler yaratan" bir bestecinin ruhunu yansıtmayı başarıyor. Bunu, zamansallığı çarpıtarak, birtakım anakronizmler ortaya atarak, ama aynı zamanda dilde tutarsızlıklar yaratarak yapıyor. Antoloji: “Sessizlik artık onun sustuğu dildi.” 1866 yılında doğduğu Honfleur (Calvados) hakkında: “Sokaklarında teknelerin dolaştığı küçük bir kasabaydı. » « Kendisine söylenen çirkin sözlere tepki vermeden dinledi ve neşeli bir gülümsemeyle sözlerini tamamladı: "Sevdiğim müziği, sevmediğim müziğe tercih ederim." »
Bu makalenin %60.74'ünü okumanız gerekiyor. Geri kalanı ise abonelere ayrılmıştır.
Le Monde